SKM Başkanlığınca organize edilen geniş katılımlı SKM toplantısına, Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, AK Parti İlçe Başkanı Recep Demirel, SKM Başkanı Mecit Erdoğan, AK Parti Belediye Meclis Üyeleri, Kadın Kolları Başkanı Gülsüm Ekin, Gençlik Kolları Başkanı Adem Özgüneş, AK Parti İlçe Teşkilatı Ana Kademe üyeleri ve SKM üyeleri katıldı. 
SKM Başkanı Mecit Erdoğan ve İlçe Başkanı Recep Demirel’in selamlama konuşmalarının ardından, Başkan Yıldırım söz aldı.
Başkan Yıldırım; Geçtiğimiz hafta sonu AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca, Antalya da düzenlenen "Kutlu Yürüyüş Yolunda Şehir Şehir Kalkınma" sloganıyla düzenlenen Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldım.
Öncelikle Sayın Başbakanımızın sizlere selamlarını iletmek isterim. Bu gün burada hem tanışalım, hem de sohbet edelim diye ir araya gelelim istedik. Ülkemiz tarihi bir dönemeçten geçerken bu süreci Karamürsel’de yönetecek heyette yer alan arkadaşların bir birini daha iyi tanıması ve ortak aklı ortaya çıkarması için bir araya gelmemiz önemli diye düşündük.
Toplumumuz özellikle yakın jenerasyonun zihninde Anayasa kavramı hoş hatıralar barındıran bir kavram değil. Anayasa denilince akla gelen 1982 Darbe Anayasası ya da masaya fırlatıldığında devalüasyon meydana getiren, gecelik faizleri fırlatan, insanları intiharlara sürükleyecek kadar ekonomik sıkıntılar ortaya çıkaran anayasa.
İnsanların zihninde kötü anılar barındıran bu hatıraları unutturacak, Ülkemizi bir üst lige çıkaracak anayasayı halkımıza anlatırken, bu kötü anıları da hatırlatmamız ve unutturmamız gerekiyor.
Şunu da unutmamız gerekiyor; halkımız bilginin her çeşidine artık çok kolay ulaşmakta. Basın yoluyla, sosyal medya yoluyla. Bizlerin halkımıza asıl ulaştıracağı samimiyet duygusu olmalı. Bizler her kesime ve herkese ulaşmalı ve dokunmalıyız.
Önümüzde 2 ay gibi bir süre var. Bu süre zarfında koordineli çalışmamız gerekiyor. SKM’nin belirlediği çalışma takvimine mazeretsiz uymamız gerekiyor.
Geçmişi unutmadan, yorulmadan, Türkiye’nin geleceği için, yeni Temmuzlar yaşanmaması için var gücümüzle çalışmak zorundayız.
Davet beklemeden, bana iş verilmedi bahanesine sığınmadan, ben ne yapabilirim demek zorundayız. Dedi.